Kuşhane, sadece yemek değil; bir kültürle tanışmak. Yolunuz Van’a düşerse, burası mutlaka uğranması gereken bir lezzet durağı. Sadece tok değil, mutlu kalkıyorsunuz sofradan.
Kuşhane’ye ilk adım attığınız anda, sadece bir restorana değil; Van mutfağının kalbine giriyorsunuz aslında. Tandır kokusu, soba çıtırtısı, taş duvarlara sinmiş geçmişin hikâyeleri… Hepsi sizi karşılıyor.
Menüdeki her tabak, sanki geçmişin özenle sakladığı bir tarif defterinden alınmış. Kelodoşun ekşi yoğurdu ve otlarıyla ağızda bıraktığı o toprak tadı, kuşhane mantısının tereyağında çıtır çıtır kızarmış hali, doğabanın etli ve baharatlı derinliği… Her lokma, Van’ın dağlarından, ovalarından, yüzyıllık mutfaklarından süzülüp geliyor sofraya.
Menüde Ankara tava, Arap tava, çökertme kebabı, doğaba, helise, kelodoş, kemikli Van kavurması, kuşhane mantı ve pilav üstü kuzu incik gibi özenle seçilmiş yöresel yemekler var.
Tatlılarda ise geçmişin izleri yeniden canlanıyor: Vişneli ekmek kadayıfı, damla sakızlı incir uyutması, hevdal tatlısı ve ev yapımı baklava, yemeğin sonuna nostaljik bir tat bırakıyor.
Kuşhane, sadece yemek yenilen bir yer değil; yerel mutfağın yaşadığı, yaşatıldığı bir mekân. Van’a yolunuz düşerse, bu lezzet durağını atlamayın. ✨
Bu gönderiye henüz yorum yapılmamış.