Hünkar Lokantası - İstanbul

İstanbul mutfağının yaşayan efsanelerinden biri Hünkar Lokantası. Adını Osmanlıca’da “hükümdar, sultan” anlamına gelen “hünkar” kelimesinden alan bu mekan, tam da adına yakışır bir şekilde yıllardır Türk mutfak kültürünün en zarif ve lezzetli örneklerini misafirleriyle buluşturuyor. 1950’lerde Talip Ügümü’nün açtığı küçük bir lokanta ile başlayan serüven, bugün Nişantaşı’nın kalbinde, gelenek ile modernin buluştuğu bir lezzet durağına dönüşmüş durumda. Ügümü ailesinin titizliğini, özenini ve mutfağa olan sevgisini yansıtan bu yolculuk, İstanbul gastronomisinin önemli kilometre taşlarından biri kabul ediliyor.

Hünkar’ın mutfağına adım atanları karşılayan şey yalnızca yemek değil, bir kültürün yaşayan belleği. Günlük olarak hazırlanan onlarca çeşit yemeğin arasında kuzu etiyle taçlandırılan “hünkar beğendi” en çok öne çıkanlardan. Ayvalı yahni, tazeliğiyle dikkat çeken sebze yemekleri, ince işçilikle pişirilmiş balıklar ve finalde kaymaklı ekmek kadayıf ya da geleneksel sütlü tatlılar, lokantanın zenginliğini gösteren detaylardan yalnızca birkaçı. Burada her şey, mevsiminde ve en taze haliyle sofraya geliyor. Yalnızca lezzet değil, mutfak düzeni de bu şeffaf yaklaşımı destekliyor; sıcak yemekler tezgahta sergileniyor, misafirler daha kapıdan girer girmez neyle karşılaşacaklarını görebiliyor.

Tüm bu özen elbette uluslararası gastronomi dünyasında da karşılık bulmuş. Hünkar, Gault & Millau Türkiye rehberinde “Onur Ödülü”ne layık görülerek mutfağa katkısı ve sürdürülebilir başarısı ile takdir edilmiş, ayrıca rehberde 1 Toque ile değerlendirilmiş bir lokanta. 2007 yılında İngiliz Restaurant dergisinin “Dünyanın En İyi 100 Restoranı” listesine 99. sıradan girmesi ise yalnızca Türkiye’nin değil, Osmanlı-Türk mutfak kültürünün de dünyaya açılan gurur verici bir yansıması.