Lefkoşa’nın ortasında öyle bir yere denk geldim ki… Serart Artisan Pasta.
Burada her şey ama her şey senin damak zevkine göre hazırlanıyor.
Makarna hamurunu kendileri yoğuruyor, şekli mi sosu mu içeriği mi… Hepsine sen karar veriyorsun. Resmen menüye değil, kendi ruh haline göre yemek seçiyorsun.
Ben bir ıspanaklı pesto denedim o kadar taze ve dengeliydi ki, sosu makarnaya yapışmış değil, resmen bütünleşmişti. Sonra lazanya söyledim… O klasik ev yapımı hissi vardı: katman katman, bol iç harçlı, sevgiyle pişmiş gibi.
Tatlıya geçmeden olmazdı tabii tiramisu yumuşacıktı, kahvesi yerinde, şeker oranı tam dozundaydı. O kremanın ipeksi halini unutmam mümkün değil.
Yanına bir de taze limonata söyledim; buz gibi, limon kabuğu kokusu üstümden geçerken midemi ferahlattı.
Serart, sadece yemek yediğin bir yer değil. İçeri girince kendi tabak hikayeni yazdığın bir mutfak gibi.
Kısacası: Kıbrıs’ta kendi ruhuna göre pişmiş bir makarna yemek istiyorsan, adres belli.
Bu gönderiye henüz yorum yapılmamış.